17 Mart 2012 Cumartesi

İntifada !!

    Evet yarın Suriye intifadasının 1. yıldönümü katil Esad tam bir yıldır çocuk kadın demeden öldürüyor!!
Bu günlerde kan bağın olmadan da nasıl kardeş olunur  bir kez daha öğrendim hatta ilk kez bu kadar samimi bir kardeşlik gördüm ben..Hamit Coşkun 21 yaşında, kendi öz kardeşim gibi içim acıyor ismi geçince.. Adem Özköse (artık Adem abi diye bahsedyorum kendinden) 3 çocuk babası nasılda özlemiştir gül kokulu evlatlarını,ya o masumlar her kapı çalışında bakıyorlardır babam mı diye..
Elinde çikolata olmasada olur Adem abi, yeter ki gel ve sevindir kuzucuklarını :(

Tam 8 gündür 2 türk gazeteciyi esir tutuyor baas rejimi.. twitter in ne olduğunu bile bilmezken iki gündr twit atmayıda öğrendim,ha bire #gazetecilerimiziistiyoruz yazıp yazıp twitliyorum..İlginçtir insanlar orada ölürken insanlar galatasaray-fenerbahçe diye yırtınıyorlar ha bide Katy Perry diye birini çağırıyorlar ! Türkiyede konser vermeliymiş.. Kimin umurunda dünyada çocuklar ölüyormuş,filistine baruttan yağmur yağıyormuş,somalide çocuklar açmış..,
Katy Perry Türkiyeye gelmeli ve konser vermeli Galatasaray şampiyon olmalı Fener onurunu kurtarmalı(!)

Şaşkınım şoklardayım ben böyle umarsızlık karşısında sadece şaşkınım, 

Muhammet Halil Kaya gibi bir insanı tanıdım bu dönemde birde.. İşte arkadaş dediğin böyle olur Maşaallah Maşaallah 8 gündür uyumadan çabalıyor arkadaşları için onları çok özlediği öyle belli ki ve başardı da sesini duyurdu herkese Allah yardımcısı olsun inş..

-Yılgınlık yok, gevşemek yok, umutsuzluk yok!
Dua var, sabır var, sükunet, Allah var!-


Hamidim, gözüm, delikanlım, yiğidim!
...

Tam idlip'e gitmeden önce telefon açtın ve pat diye 'küs müyüz abi?' dedin ya. Ağzımdan iyiki 'gözüm sana küsülür mü?' sözleri dökülmüş ve iyiki senden -helal sana abi- sözlerini işitmişim. Yoksa kahrımdan ölürdüm şu anda, yedi gün oldu, tam yedi gün, yoksunuz lan, böyle baya bildiğin yoksunuz işte.

Yaşlandık lan burda, işi gücü bıraktık lan, sakalları uzattık lan, ağzımızı bıçak açmıyor lan. Koskoca adamları hüngür-hüngür ağlattınız lan!
İnsaf edin bizde ki göz pınarı sonuçta lan, missisipi değil ki bunlar lan!

Sizi beklemek ne güzel lan!

Gözüm 'abi şu an çanakkkalede'yiz' diyerek, güldün ya sen o an, Hamit böyle şakalar yapma kalbim duracak dedim ya ben, işte şakayı çok seviyorsunuz siz bunu anladık ama kalp dayanmıyor bizde de, hak verin, ses verin, dönün gelin.

Benden daha yakışıklı olduğunu biliyorum ve 'bu konuda yapabileceğim bir şey yok üzgünüm abi' deyişinin de ayrıca hastasıyım,

Sevmek Zamanı filminin tarihini hala karıştırıyorum ve sen benle bir ömür kafa bulasın diye artık hiç hatırlamak bile istemiyorum o tarihi, hatta unuttum lan bak yine,

Gel, 'abi türk sinema tarihi kitabı yazıyorum diyorsun bir de, daha bir filmin tarihini bilmiyorsun' diyerek kafa bul benle gözüm, Gel 'menemenli kahvaltılarımızı şenlendir' Gel, savur saçlarını rüzgara o kafanı arkaya ata ata...

Hamidim, en güzel hikayeleri sen yaz, en tanıdık bildik yollardan sen geç, en güzel filmleri sen seyret, en güzel şiirleri sen yaz, en baba esprileri sen patlat, en güzel çayı sen iç... Biz burda bekleriz.

Ama diyeceğim o dur ki gözüm; çok özledim seni...   

                                                                                                           Güven Adıgüzel


Bu yazıyı okudum bugün ve boğazım düğüm düğüm...



Yarın hayırlı haberler almak duasıyla inş..

12 Mart 2012 Pazartesi

KAHRAMAN ORDUMUZA

Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın.

 "KAHRAMAN ORDUMUZA" 
Yıl 1921
Kahraman ordum çatışmakta!
Cesaret gerek bu orduya,
Akif cesur, Akif yürekli..

Akif inanıyordu ordusuna,
Özverisine, cesaretine
Aldı kalemi eline
Bir kıvılcımda o yaktı yüreklere...

Ağır hasta yatağında,
Dediler İstiklal Marşı birdaha?
Doğrulup hızla
"Allah İstiklal Marşı yazdırmasın bu millete birdaha!"

♥ Beyza Şahbaz ♥






         Beyzamın 3. sınıfa giderken İstiklal Marşımızın kabulune binaen yapılan yarışma için yazdığı şiir.. 

Şiiri yazmak için saatlerce araştırma yapmıştı Akif'in bu şiiri orduya cesaret için yazdığını o araştırmada öğrendi.. Öyle kuru kuruya şiir yazmak yok yani önce araştırıldı:) 

Bu merakın hep devam etsin kuzum her zaman öğrenmek için çabala ve dinin ve vatanın için hep hayırda kullan inşaallah o güzel zekanı.. <3 <3
Sizi çook seviyorum ve kendime ne kadar şanslı olduğumu hep hatırlatıyorum,Şükürler olsun rabbime ki bizimlesiniz,bizimsiniz:)

8 Mart 2012 Perşembe

Gül Kanayarak Açar!



Herkes gibi olma. Bırak kendi rengimde kalayım. Beni kalıplara girmeye zorlama. Renklerimizin farklı ve hatta zıt olması korkutmasın seni. Biz birbirimizi sevmeye ve çoğalmaya bakalım. Sevmek aynileşmek midir? Sevmek kurallar bütünü müdür?

Şimdi yalınayak Kızılay'da yürüyebilirim… Şimdi şu üçüncü kattan aşağıya atlayabilirim… Şimdi İzmir Caddesi'nde bağıra bağıra türkü söyle...yebilirim… Şimdi Sakarya'daki çiçekçilerden sana yüz demet nergis ve tek bir gül alabilirim… Şimdi seninle durup dinlenmeden Çubuk'a kadar yürüyebilirim… Şimdi seni başkent ilan edebilirim…

Giyimim, kuşamım, yediklerim ve yemediklerim çok mu önemli? Sen benim ekoseli kazağımı mı yoksa bir uzatıp bir kısalttığım saçlarımı mı seviyorsun? Görev sayarak dudaklarımı öpme, ruhumu öpemeyeceksen. Senden iyi kotarılmış yemekler istemiyorum. Senden ütülü gömlekler de istemiyorum. Senden istediğim yalnızca sensin.

Şimdi seninle kartopu oynayabilir ve seni karın içine gömebilirim. Şimdi, şu sokakta, beni sevdiğini söylemezsen eğer, seni yanağından öpebilirim. Şimdi en sevimsiz adamlara bile gülebilir ve herkesi kendime güldürebilirim. Şimdi çocuklar gibi küçük parmağından tutup, anne bana simit al, diye bas bas bağırabilirim. Şimdi çöp tenekelerine basket atabilir ve bütün dilencilere para verebilirim. Şimdi bütün duvarlara adını yazabilirim.

Birbirimizi beslemek, geliştirmek ve yüreklendirmek varken, bu kadar olumsuz cümleyi hangi sözlükten bulup çıkarırsın? Bu katı kuralları hangi okullarda öğrendin? Benim hem güzel, hem akıllı, hem zeki, hem paralı olmamı mı istiyorsun? Olur, anama söyleyeyim de beni yeniden doğursun!

Şimdi pişirdiğin koca bir tabak patates kızartmasını tek başıma yiyebilirim. Şimdi yağlı ellerimi eteğine sürebilirim. Şimdi bayat bir ekmek ile on zeytini seninle bölüşebilirim. Şimdi sana son yazdığım şiiri okuyabilirim. Şimdi arkandan sana sarılıp, seni rahatsız edip ve kepçeyi kafama yiyebilirim.

Başkaları gibi olma. Misafirlerine karşı yarım saat süslenip kokulanıp bana yemek, bana çamaşır suyu kokma. Hanımeli kok, nergis kok, leylaklara bürün. Konuş benimle, içinde biriktirme.

Şimdi seninle evcilik oynayabilir, doktorun olabilirim. Şimdi seninle, erken bahar çiçeği kardelen aramaya çıkabilirim. Şimdi seninle ''Sevdaluk eyi şeydur'' türküsünü söyleyebilirim. Şimdi sana ''Gayrı bize ölüm yok, kavgayı, şiiri ve seni çok seviyorum'' şiirini okuyabilirim. Şimdi seninle güneşin doğuşunu ve batışını seyredebilir, şimdi seninle tuza ekmek banıp yiyebilir, şimdi ışıltılı ve seni kucaklayan gözlerle ölebilirim.

Kalın kafalım, ince düşünüşlüm, sevdiğim… Şimdi seni seviyorum…
                                                                                                                            İbrahim Çolak
                                                                                                         İhtiyar Kitapevi.. 
 Yazıyı çok beğendim ve sayfamda bulunsun istedim..
Özellikle bu bölüm harika.. 

Giyimim, kuşamım, yediklerim ve yemediklerim çok mu önemli? Sen benim ekoseli kazağımı mı yoksa bir uzatıp bir kısalttığım saçlarımı mı seviyorsun? Görev sayarak dudaklarımı öpme, ruhumu öpemeyeceksen. Senden iyi kotarılmış yemekler istemiyorum. Senden ütülü gömlekler de istemiyorum. Senden istediğim yalnızca sensin.
     
                                       Sizi çook seviyorum kuzucuklar iyiki varsınız Ruhunuzdan öpüyorum hepinizi,Gül Kokulularım Benim..

4 Mart 2012 Pazar

Cam Güzeli..

Küçük meleğim Duru'ya teyzesinden harika bir yazı..

Teşekkürler kuzum Seni Seviyorum..




 Pencere camı üzerinde pinekleyen bir buğu gibiyim bugün. Durdukça benliğimi kaybediyorum. Eriyor, eriyor; kirli çerçeve aralarında kayboluyorum. Özlemi en ağır yönüyle yaşıyorum. Hani “ Kaldırımlar “ ı vardı Necip Fazıl ’ın… Bu gece onu oynuyorum. Sıcakla soğuk, senle mesafeler arasında med cezirlerle savruluyorum. Her dokunuşta hisli bir gözyaşı gibi iplik iplik akıyorum. Hani pencere önü ya mekânım. Bu sebepten yol gözlemekle geçiyor her anım. Sermayesi su olanın, zikri DURUluk oluyor. Hep onu hatırlatacak bir yol buluyor ve oracıkta sızıp kalıyor yorgun ruhum. Henüz kalbi de, ruhu da adı gibi duru olan küçük yeğenim Duru’ nun ton ton yanaklarına yağmur taneleri kadar çok ve masum öpücükler… 
                                                                                                         
                                                                                                           Büşra Dündar
                                                                                                                               27.06.2010

3 Mart 2012 Cumartesi

Haydi Bismillah:)

  Evet bismillah diyerek başlayalım bakalım :) burası bebeklerimin,hayatımın küçük küçük güzelliklerini paylaşacağım bir sayfa olacak inş.. 
 


   Bugün hayatımın en soğuk gününe şahit oldum,öyle şiddetli bir rüzgar vardı ki aynı anda yağan karların uçuşunu izlemek beni biraz ürküttü ve dua ettim tabi dışarda olmak zorunda olanlar için..


Bebişlerim mi?


Her zamanki gibi harikaydılar:) Beyza büyüyor, kendine imza arama çabasında bugünlerde ee Beyza büyüyorda Zeynep kalır mı ondan, ablasının tüylü kalemi var diye oda almış eline süslü bir kalem karalıyor bişeyler işte..

Ve Yusuf o içindeki enerji hiç bitmesin..


+yusuf ben sana hoplama demiyormuyum o koltukların tepesinde?


+tamam bu sondu:)


+yusuf az önce son demiştin


+özür dilerim anne unutmuşum hopladığımı


+??!!



+kızsammı acaba??:))